ATİLLA DORSAY: ZOR BİR
FİLM
En zor ve içine girilmesi en karmaşık filmi. Kendisini oynaması tıpkı Nuri Bilge’nin “İklimler” filmi gibi yaramamış. Ama bir mucize gerçekleşiyor ve filmin son dakikaları saf, arı sinemaya dönüşüyor. Kahramanların sonundaki insancıllaşmaları sürpriz gibi filmi kurtarıyor. Seyirci için zor bir film. O kadar görkemli ki, seyircinin finalin hatrı için beklemesi gerekiyor. Tüketimin arttığı bir dönemde bu zor film görülmeli.
UĞUR VARDAN: BİR YOLCULUK
Malum, sinema aynı zamanda kişisel bir yolculuktur. Zeki Demirkubuz “Bulantı”yla filmografisinin en kişisel yolculuklarından birine çıkıyor. Bu yolculuğa herkesin katılması da normal.
MURAT ÖZER: ŞAŞIRTMIYOR
Hikâye içinde tekrarların hakimiyet kurduğu, herhangi bir yerinde ‘şaşırtmayan’ bir Zeki Demirkubuz filmi “Bulantı”. Burjuva ahlâkına dair eleştirel tavrı da eriyip gidiyor, yığınla ‘ben’ dolu resim içinde. Bir miktar “Bekleme Odası 2” havası taşıdığı da söylenebilir.
MURAT ERŞAHİN: ÖFKELİ KİŞİLİKLİ
Bildik Demirkubuz ‘gücünde’ olmasa da, yine meseleli, öfkeli, kişilikli bir anlatı. İnsan karanlığına sokulan öykü, tavizsiz ve sert. Ana karakter çok tanıdık. (sinemamuzik.com)
ALPER TURGUT: LAF ÇAKILMAZ
Üzerinde düşünülecek bir film. Sonuçta bizim sinemamız 100 yılı devirdi ve kötü cin, korku, romantik filmleri dışında, film az. Belirli yönetmenler dışında sinema yapan yönetmen yok. Sinema yapan bir yönetmene çok fazla laf çakılmaz. Fena bir film değil ama beklentimi karşıladı mı bilmiyorum. Herkesin anlayacağı türden değil.
SERDAR AKBIYIK: OYNAYAMAMIŞ
Bulantı, çok yavaş dram ve dramdan sonra çöküşü anlatımıyla beni şaşırttı. Kendisinin canlandırması kötüydü. Bu karakteri çok daha iyi bir oyuncunun oynaması gerekirdi. (
Haber
: Zelal Özalp/
HÜRRİYET
)