İSTANBUL - Hafta içi her gün olduğu gibi Şirinevler 20. Sokak'ta iki küçük çocuk ve bir anne yürüyordu. Anne Songül Dumru'nun bir elinden sekiz yaşındaki oğlu Servan tutuyordu. Üzerinde okul üniforması vardı. Diğer elinde ise henüz okul üniforması giyecek yaşa gelmemiş olan beş yaşındaki Dilara'nın eli vardı. Çok sevdiği pembe montunu giymişti. Servan, evlerinden sadece 100 metre uzaklıktaki Atatürk İlköğretim Okulu'nda öğrenciydi. Anne Dumru, Servan'ı okula, hep yanında kızı Dilara'yla birlikte götürürdü. Sokaktan 50 metre uzaktaki Kerimçavuş Caddesi'ne yürüdüler. Songül Dumru, burada çocuklarını okula götüren bütün anneler gibi çocuklarının ellerini sıkıca tutmuştu. Çünkü caddede Tavukçu Deresi ıslahı kapsamında aylardır çalışma yapılıyordu. Okula gittiler. Annesi Servan'ı sınıfına bıraktı. 11 yaşındaki oğlu Serhat'ı aldı. Dilara'da hep okula gitmek istiyordu. Gelecek yıl, anaokuluna başlayacaktı. Babası iki ay önce Dilara'ya doğum gününü kutlarken söz vermişti.Anne, kız ve oğlu caddeden geri dönerken evlerinin sokağına sapmadı. Ödemeleri gereken bir fatura vardı. Trafiğe açık ve kaldırımları olmayan caddenin kenarından yürüdüler. Yolun kenarında büyük kanalizyon boruları duruyordu. Sadece okuldan 200 metre uzaklaşmışlardı. Yol inşaatını yapan MVM Turizm İnşaat Limited Şirketi, kanalizasyona ulaşan 5 metre derinliğinde iki çukur açmış, ancak rogar kapaklarını takmamıştı. Onun yerine bir çukurun ağzını karton kutuyla örtmüşlerdi. Diğerinin üzerinde tahta parçaları vardı. Anne, kızı ve oğlu tuzağa yaklaşırken ne İSKİ'nin ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, MVM Turizm İnşaat Limited Şirketi'nin bir uyarı levhası vardı. Dilara küçük adımını, karton kutunun üzerine attı. Songül Dumru, kızının elinden kaydığını hissetti. Küçük Dilara, dev borulardan şiddetle akan kanalizasyonun içinde kayboldu. Annenin çığlıklarına, Serhat'ın feryatları karıştı. Anne kızına birkaç kez seslenebildi, cevap yoktu. Bayıldı.
Kaza değil cinayet
01/03/2007 02:00
Ağabeyinin yanına gidiyordu Songül Dumru oğlu ve beş yaşındaki kızı Dilara'yla Bahçelievler'de yürüyordu. Yol yapım çalışmaları nedeniyle rögar çukurlarının kapakları sökülmüş, üstleri karton ve kâğıtlarla üstünkörü kapatılmıştı.Üç kilometre sürüklendi Son adımını kartona atan Dilara beş metrelik çukura düştü ve aşağıda akan tazyikli suyun etkisiyle sürüklendi. Dilara'nın cesedi üç kilometre uzaklıkta, Ataköy'deki bir spor kompleksinin arkasında bulundu.
Haber:
TİMUR SOYKAN
/ ArşiviEMRE BOZTEPE / Arşivi