Radikal, ülkemizdeki düşünce özgürlüğü sınırlarının AB standartlarına uygun olmasını hedeflemişti. O yoldaki katkıları unutulmayacak.
Türkiye'de demokrasinin serencamı ile Radikal'in yaşamı birbirine paraleldir.
Koca koca adamlar milletin meclisinde resmen sokak kavgasına tutuşmuşlar. Hangi partiden olduğunun bir önemi yok tekme tokat birbirine girenler öldüresiye kavga edenler milletvekili.
Bu örgütler, birbirleriyle çatışma içindeler, ama, aralarında önemli benzerlikler ve ortak noktalar var. Neyle karşı karşı olduğumuzu anlamak için, bu ortak noktaları görmeliyiz.
O bir dönemdi. Artık o dönem yok. Gazeteciliği gazeteci gibi yapmaya o dönem ne kadar yakın olduğumuzu şimdi geriye bakınca anlıyorum.
Radikal, demokrat bir gazete yapma çabasıydı. Belli bir tiryakilik ile, meraklı bir okur kitlesi de yarattı...
17 Şubat'ta 28 kişinin yaşamına mal olan terör saldırısını, PYD'nin silahlı kolu YPG'ye mensup Suriye vatandaşı Salih Neccar'ın gerçekleştirdiği en üst düzey yetkililer tarafından açıklandı. Bu bilginin kesinleşmesinin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimat verdiği Dışişleri Bakanlığı, başta ABD ve Rusya olmak üzere önde gelen Batılı ülkelere PYD'nin "terörist kimliğini" delillendiren bir bilgilendirme yaptı. Ama asıl soru, bu girişimin özellikle ABD ve AB'nin PYD'ye bakışını değiştirip değiştirmeyeceği.
Biraz beklesem, biraz ertelesem... bu karanlığın biteceği yok... O yüzden bana müsaade...
Halkıma görüşlerimi ulaştırma ortamı olan Radikal gazetesi çalışanlarına, yöneticilerine ve sahibine minnettarım.