28 C
New York kenti
Çarşamba, Temmuz 30, 2025

Buy now

Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru açıklamasına ilişkin uzmanlardan açıklama

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru gibi konular hakkında “endişe edilmesine gerek yok” mesajını değerlendiren uzmanlar, açıklamanın yapıcı bir yaklaşım taşıdığını belirtti.

​​​​​​​Pezeşkiyan, dün yaptığı açıklamasında, komşu ve bölge ülkeleriyle geliştirilen ilişkilere dikkati çekerek, Zengezur Koridoru gibi konular hakkında endişe edilmesine gerek olmayacağını ve bu konularda İran’daki hassasiyetlerin azaltılması gerektiğini söylemişti.

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, “Komşularımız ve bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi ve işbirliğimizi geniş bir perspektiften değerlendirdiğimizde ülkenin kuzeybatısındaki sınır geçişleri gibi detaylı konular hakkında endişelenmemize gerek yok.” İfadelerini kullanmıştı.

Bu açıklama sonrasında Pezeşkiyan, İran’da bazı muhafazakarlar tarafından Zengezur Koridoru konusunu hafife almak ve yabancı güçlerin İran’ı çevreleme çabalarını görmezden gelmekle suçlandı.

AA muhabirine konuşan İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Doç. Dr. Serhan Afacan, İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru ile ilgili açıklamalarını, “Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın halihazırda konuya daha olumlu yaklaşması” ve “13 Haziran’da İsrail’in İran’a saldırısı sonrasında Tahran yönetiminin yeniden konumlanma çabası” olarak yorumladı.

Afacan, “Uzun görüşmelerin ardından Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın halihazırda konuya daha olumlu yaklaştığı biliniyor.” dedi.

Bu noktada Paşinyan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere 20 Haziran’da gerçekleştirdiği İstanbul ziyareti kapsamında Türkiye’deki Ermeni topluluk ile bir araya geldiğinde yaptığı açıklamaları hatırlatan Afacan, “Paşinyan, ‘Barış Kavşağı’ olarak adlandırdığı projenin bir şekilde gerçekleşeceğini belirterek, Türkiye’nin bunu Büyük Turan hedefinin parçası olarak gördüğü iddialarıyla ilgili ‘Gelsinler, geçsinler. Bunda ne kötülük var?’ demişti.” şeklinde konuştu.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Paşinyan arasında 10 Temmuz’da Abu Dabi’de yapılan 5 saatlik kritik görüşmenin de yapıcı bir atmosferde geçtiğini ve güven artırıcı önlemler ile ikili görüşmelerin devam ettirilmesi yönünde anlaşmaya varıldığını hatırlatan Afacan, “ABD ve hatta Rusya’nın da projeye olumsuz yaklaşmadığı hesaba katılırsa İran artık itirazlarının gidişatı değiştirmeyeceğini biliyor. Tahran’ın birkaç yıldır dile getirdiği ‘sınırların değiştirilmesine karşıyız’ tutumunda ısrar etmesi Erivan’da bile karşılık bulmuyor. Dolayısıyla Pezeşkiyan’ın açıklaması İran’ın daha gerçekçi ve sürecin dışında kalmamaya dönük bir manevradır.” dedi.

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın açıklamasına ilişkin hesaba katılması gereken bir diğer faktörün de 12 günlük İran-İsrail çatışması sonrası Tahran’ın dış politikasında yeniden konumlanma çabası olduğunu belirten Afacan, İsrail’le çatışma sonrasında İran’da dış politika gündeminin nükleer diplomasi ve ABD ile müzakerelere dönülüp dönülmeyeceğinin yanı sıra bölgesel konuların da önemli bir yer tuttuğunun altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif’in “Komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi, İran İslam Cumhuriyeti için artık bir taktik değil, bir strateji haline gelmiştir. İş birliklerinin gelişimi önündeki engellerin değerlendirilip ortadan kaldırılması için uygulayıcı bir çalışma grubu oluşturulmalıdır.” açıklamasını hatırlatan Afacan şunları söyledi:

“Tahran’ın Irak’ın Kalkınma Yolu Projesi’ne ve Zengezur Koridoru’na karşı çıkarak bu stratejisini hayata geçirmesi mümkün değildir. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan’da düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi dönüşünde konuya ilişkin yaptığı önemli açıklamayı hatırlamakta yarar var. Erdoğan, ‘Ermenistan, başlangıçta Zengezur Koridoru’na karşı çıksa da ekonomik entegrasyona katılmak için daha esnek bir yaklaşım sergiliyor. Bu bölgenin kalkınması sadece Azerbaycan için değil, Ermenistan için de, bizim için de, İran ve diğer ülkeler için de bir fırsattır.’ ifadelerini kullanmıştı.”

Pezeşkiyan’ın da bu minvalde konuya yaklaştığını dile getiren Afacan şunları kaydetti:

“Özetle söylemek gerekirse İran’da ülkenin geleceğine ilişkin ‘küçük olsun bizim olsun’ mantığından hareket edenlerle ‘iş birliğine dayalı ve pozitif angajmanı’ önceleyen yaklaşım arasında uzun süredir görülen ama halihazırda daha da belirginleşen ve gelecekte de kaçınılmaz olarak keskinleşecek bir ayrışma olduğu düşüncesindeyim. Bu nedenle Pezeşkiyan’ın Zengezur Koridoru açıklamasının ikinci yaklaşımı yansıttığını ve İran’ın önümüzdeki süreçte peyderpey bu yönde bir dış politika inşa etme yoluna gideceğini gözlemliyorum. Bu nedenle kısa süre içinde İran’ın Kalkınma Yolu’na yaklaşımı da daha pozitif bir mahiyet kazanacaktır.”

Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, Pezeşkiyan’ın Zengezur koridoruna ilişkin ifadelerini, İran’ın kendi jeopolitik konumunu güçlendirecek adımlar atmak isteğiyle açıkladı.

Uygur, “İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın Zengezur koridorunu ima eden ve ‘bu tür projelerden çekinmemize gerek yok’ minvalindeki açıklaması önemli. Zira bazı İranlı yetkililerin 2020’deki Karabağ Savaşından beri iddia ettiklerinin aksine mezkûr koridor, İran’ın ulusal çıkarlarına hiçbir zarar vermiyor.” şeklinde konuştu.

Küresel bağlantısallık ve lojistik projelerinin birbiri ile rekabet ettiği bir ortamda İran’ın da bölgenin önemli bir ülkesi olarak kendi jeopolitik konumunu güçlendirecek adımlar atmak istediğini dile getiren Uygur, “İran bölgesel projelerden dışlandığını düşündüğünde sert tepkiler verebiliyor. Yine de bu durum son tahlilde Zengezur koridorunun Azerbaycan ve Ermenistan arasında ikili bir anlaşmaya bağlı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.” dedi.

Pezeşkiyan’ın “yapıcı” açıklamasında 13 Haziran’da İsrail’in İran’a saldırısı sonrasında ortaya çıkan bölgesel denklemin bulunma ihtimalinin olduğuna işaret eden Uygur şöyle devam etti:

“İran basınındaki kimi asılsız suçlamaların aksine Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan gibi İran’ın yakın geçmişte gerginlikler yaşadığı bölge ülkelerinin 12 gün savaşı esnasında İran’ın güvenliğini ve istikrarını önceleyen pozisyonlar alması Tahran’daki bazı çevrelerin ulusal güvenlik algılarını gözden geçirmiş olmalarına neden olabilir.

Dolayısıyla kimi muhalif isimlerin aksine Pezeşkiyan’ın son açıklamalarının kendisinin etnik kökeniyle bir ilişkisi bulunduğu kanısında değilim. Aksine İran’ın güvenlik önceliklerini göz önüne alan rasyonel bir açıklama olarak değerlendiriyorum.”

Azerbaycan ve Ermenistan’ın uzlaşması halinde İran’ın propaganda kampanyalarının bir sonuç vermeyeceğini vurgulayan Uygur, “Tahran’ın bölgesel gelişmeler konusundaki maksimalist tutumu kendisi için çok önemli komşularını kaybetmesine yol açabilir. ABD, Avrupa Birliği ve İsrail tarafından hem ekonomik hem de askeri kuşatma altındaki bir ülke için bunun sonuçları ağır olabilir.” şeklinde kaydetti. (AA)

SON GİRİLEN İÇERİKLER