15.9 C
New York kenti
Çarşamba, Mayıs 28, 2025

Buy now

Erdoğan: Bölgenin huzurunu bozmaya çalışan girişimlere karşı duracağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgenin huzurunu bozmaya çalışan girişimlere karşı duracağız. Dünyaya Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisi, acil insani yardımların ulaştırılması için İsrail yönetimi üzerindeki baskıyı artırmaları çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Bağımsızlık Günü münasebetiyle bulunduğu Azerbaycan’ın Laçın kentinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile gerçekleştirdiği üçlü zirvede konuştu.

İlki geçen yıl Astana’da düzenlenen Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçlü zirvesinin ikinci toplantısında bir arada olduklarını belirten Erdoğan, samimi ev sahipliği için Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e teşekkür ederek, Azerbaycan’ın Müstakillik Günü’nü tebrik etti.

Erdoğan, hayatları pahasına Azerbaycan’ın bağımsızlığına sahip çıkan şehitleri rahmetle yad ederek, “Karşılıklı sevgi, saygı ve güvene dayanan, aynı medeniyet ikliminden beslenen, ortak idealleri paylaşan üç kardeş ülkeyiz. Yaklaşık 350 milyon nüfusa ve 1,5 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe sahip ülkelerimizin aralarındaki bağı daha da güçlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Birlikteliklerini, stratejik bir ortaklığa dönüştürme yönündeki her adımın arkasında olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bölgemizde yaşanan gelişmeler, ülkelerimiz arasındaki dayanışmanın ne denli önemli olduğunu her geçen gün ortaya koyuyor. 30 yıl işgal altında kalan Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasıyla birlikte, artık bölgenin istikrar, refah ve kalkınmanın odağı haline gelmesini arzu ediyoruz. Sabah açılışını yaptığımız Laçın Havalimanı’nın, bölgenin uzun yıllardan bu yana hasret kaldığı kalkınmaya ve dünyayla entegrasyonuna önemli katkısı olacağına inanıyorum.”

“TEMENNİMİZ, İLAN EDİLEN ATEŞKESİN KALICI BARIŞA EVRİLMESİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Mayıs Pazar günü Pakistan Başbakanı Şerif’i İstanbul’da misafir ettiklerini anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Görüşmemizde, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kapsamındaki işbirliği süreçlerini gözden geçirdik. Türkiye ve Pakistan arasındaki köklü tarihi ve beşeri ilişkileri daha da güçlendirme noktasında mutabık kaldık. Bu vesileyle Pakistan-Hindistan arasında patlak veren gerilimin ateşkesle sonuçlandırılmasından memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek isterim. Süreç boyunca sergilediği serinkanlı ve basiretli tutum dolayısıyla Şahbaz kardeşimizi ve Pakistan makamlarını tekrar tebrik ediyorum. Temennimiz, ilan edilen ateşkesin kalıcı barışa evrilmesidir. Türkiye, bu yolda yapabileceği her türlü katkıyı yapmaya hazırdır.”

“ORTAK HAREKET KABİLİYETİMİZİN GELİŞTİRİLMESİ BİR SEÇİM DEĞİL, ZARURET”

Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan’ın, Avrasya’nın kesişim noktasında, son derece stratejik bir bölgede konumlandığına dikkati çeken Erdoğan, “Coğrafyalarımızda ve ötesinde, güvenlik tehditlerinden ekonomik dar boğaza, enerji ve gıda krizlerine pek çok sınamayı aynı anda yaşıyoruz. Bu zorluklar karşısında dayanışma ve ortak hareket kabiliyetimizin geliştirilmesini bir seçim değil, zaruret olarak görüyoruz.” diye konuştu.

Erdoğan, 3 ülke arasındaki işbirliğinin daha da ilerletilmesi için bugünkü zirvede önemli konularda fikir teatisinde bulunulduğunun altını çizerek, “Üçlü işbirliğimizin kurumsallaştırılması için önümüzdeki dönemde Dışişleri Bakanlarımız, gerekli çalışmaları yürütecekler. Bilhassa ortak gündemimizi şekillendiren ticaret, yatırımlar, ulaştırma, enerji, savunma sanayi ve terörle mücadele gibi başlıklarda ülkelerimizin ortak vizyonunu yansıtan güçlü bir çerçeveyi hazırlayacaklar.” dedi.

“KALKINMA YOLU, KUZEY-GÜNEY ULAŞTIRMA KORİDORU GİBİ PROJELERE BİRLİKTE KATKI SAĞLAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan’ın katılımıyla düzenli üçlü zirveler ve bakanlar düzeyinde toplantılar tertipleneceğini ve bu yolla, yürütülecek işbirliklerinin kurumsallaştırılacağını aktardı.

Bu kapsamda, savunma alanında işbirliğinin derinleştirileceğini, terörle mücadele ve sınır aşan tehditlere karşı ortak kararlılığın sürdürüleceğini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ticaretin kolaylaştırılması, yatırımların teşviki ve dijital dönüşüm alanlarında müşterek adımlar atmayı hedefleyeceğiz. İşbirliğimizin son derece stratejik bir boyutunu teşkil eden ulaştırma konusunda; Kalkınma Yolu, Orta Koridor ve Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi projelere birlikte katkı sağlayacağız. Kültür ve eğitim alanlarında bilhassa gençlerimiz ve akademisyenlerimizin karşılıklı etkileşimini artıracak projeler üzerinde çalışacağız. Enerji güvenliği, gıda arz güvenliği, yenilenebilir enerji alanlarındaki fırsatları birlikte değerlendireceğiz. İnşallah tüm bu alanlarda prestijli projeleri hayata geçirmek suretiyle, inşallah üçlü işbirliğimizi çok daha ileri noktalara taşıyacak, halklarımıza yeni eserler kazandıracağız.”

DÜNYAYA “İSRAİL YÖNETİMİ ÜZERİNDEKİ BASKIYI ARTIRMA” ÇAĞRISI

Kutuplaşmanın derinleştiği, bloklaşmanın arttığı bugünlerde, uluslararası sistemin bir meşruiyet krizine giderek sürüklendiğine şahit olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Uluslararası sistemin içinde bulunduğu krizin bu noktada açık örneğini, İsrail’in Filistin’de durmak bilmeyen mezalimi ve bu mezalim karşısında yayılmacı politikaları oluşturuyor. Biz, Gazze’de göz göre gere katledilen masum çocuklar ve insanların hakkını savunmaya devam etmekte kararlıyız. Bölgemizin huzurunu bozmaya çalışan tüm girişimlere karşı duracağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Coğrafyamız, kana ve gözyaşına doymuştur. Buradan tüm dünyaya, Gazze’de kalıcı ateşkesin tesisi ve Gazze’ye kesintisiz ve acil insani yardımların ulaştırılması için İsrail yönetimi üzerindeki baskıyı artırmaları çağrısında bulunuyoruz.”

Konuşmasının sonunda Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Azerbaycan halkına samimi misafirperverlikleri için teşekkürlerini ileten Erdoğan, “Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim kardeşliğimizi daim, birliğimizi baki eylesin.” diye konuştu.

ALİYEV: EGEMENLİK, TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VE ADALETTEN YANAYIZ

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ise zirvenin Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü’nde ve Ermenistan işgalinden kurtarılan Laçın’da düzenlenmesinin güçlü bir sembolik anlam taşıdığını belirterek, “Bugünkü zirve, ikinci kez gerçekleştiriliyor. Geçen yıl temmuz ayında ilk zirve düzenlenmişti. Bu geleneği sürdüreceğimize eminim.” dedi.

Üç ülkenin tarihsel, kültürel ve değer temelli bağlarla birbirine kenetlendiğini vurgulayan Aliyev, “Birbirimizin başarılarıyla gururlanıyor, zor zamanlarda birbirimize destek oluyoruz. Azerbaycan, Pakistan ve Türkiye, her zaman egemenlik, toprak bütünlüğü ve adaletten yana.” ifadelerini kullandı.

İlham Aliyev, 2. Karabağ Savaşı sırasında Türkiye ve Pakistan’ın verdiği siyasi ve manevi desteği vurgulayarak “Biz de her zaman kardeşlerimizin yanında olduk. Bugün halklarımızın birliğini bir kez daha teyit ediyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Aliyev, üç ülkenin stratejik konumları ve ekonomik potansiyelleri sayesinde karşılıklı faydaya dayalı geniş işbirliği imkanlarına sahip olduğunu belirtti.

Azerbaycan’ın Türkiye ekonomisine 20 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını, Pakistan’a ise 2 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazır olduklarını bildiren Aliyev, “Ülkelerimiz enerji güvenliği konusunda bölgesel ve küresel ölçekte stratejik rol üstleniyor. Azerbaycan ve Türkiye’nin işbirliği sayesinde sadece bölgemizin değil, geniş bir coğrafyanın enerji haritası değişti. Yenilenebilir enerji üretimi ve ihracatı konularında büyük projelere başladık.” dedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ulaşım koridorlarının da stratejik önem taşıdığını belirterek Pakistan’ın bu girişime aktif katılımının işbirliğine ivme kazandıracağını söyledi.

Savunma alanındaki ortak projelerin silahlı kuvvetlerin kapasitesini artırdığını belirten İlham Aliyev, “Ortak askeri tatbikatlar ve teknik projeler, ordularımızın gücünü artırıyor. Bu işbirliği, daha geniş bir coğrafyada barış ve istikrarın güçlenmesine hizmet ediyor.” diye konuştu.

Aliyev, ayrıca dijital inovasyon, yapay zeka ve uzay teknolojileri gibi yeni alanlarda işbirliğinin genişletilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin terörle mücadelede elde ettiği başarıları takdirle karşıladıklarını belirten Aliyev, “PKK’nın silah bırakma kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığının ve Türkiye devletinin gücünün bir sonucudur.” ifadesini kullandı.

Aliyev, “Pakistan’la Hindistan arasındaki son gerilimi büyük tedirginlikle, aynı zamanda barış ve istikrarın sağlanacağı ümidiyle yakından izledik. (Pakistan-Hindistan çatışması) Gergin dönemde ilk günden Pakistan’la dayanışmamızı açık şekilde beyan ettik. Çatışmanın, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uygun şekilde barışçıl yollarla çözülmesini destekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

İlham Aliyev, “Türkiye-Azerbaycan dostluğu ve kardeşliği ebedidir.” dedi.

ŞERİF: GÜCÜMÜZ DAYANIŞMAMIZDA VE KARŞILIKLI SAYGIMIZDA YATMAKTADIR

Pakistan Başbakan Şerif ise ülkesinin bağımsızlık günü vesilesiyle Aliyev’i ve tüm Azerbaycan halkını “kurtuluşları için verdikleri mücadele” dolayısıyla kutladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin en içten tebriklerini ileten Şerif, “Kardeşim, diplomatik becerileriniz sayesinde bu meseleyi çözüme kavuşturdunuz ve bu sayede sadece bölgede değil, ötesinde de yüksek bir yer ve nüfuz kazandınız.” ifadesini kullandı.

Şerif, Aliyev ve Erdoğan ile yaptığı üçlü görüşmeye katılmaktan onur duyduğunu belirterek “Burada, bölgenin dingin güzelliği içinde Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan bayraklarının dalgalanışını izlerken yüreğimiz büyük bir sevinç ve gururla doldu.” diye konuştu.

Pakistan, Azerbaycan ve Türkiye’nin, yüzyıllar boyunca paylaşılan değerler ve karşılıklı destekle şekillenen derin tarihi, kültürel ve manevi bağlarla birbirine bağlı olduğunu söyleyen Şerif, “Sevgili kardeşlerim, son zamanlarda Karabağ, Keşmir ya da KKTC konusunda birbirimizin yanında yer alarak bu tarihi ilişkiyi daha da güçlendirdik. Gücümüz dayanışmamızda ve karşılıklı saygımızda yatmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Şerif, Pakistan ve Hindistan arasındaki çatışmalar sırasında Pakistan vatandaşlarının desteğine değinerek şöyle devam etti:

“Pakistan’ın Hindistan’la olan son çatışması sırasında vatandaşlarımızın coşku ve heyecanının yoğunluğu karşısında büyülenmemek mümkün değildi zira bu çatışma Pakistan’a karşı inandırıcı bir kanıt ortaya koyamadığı gibi Hindistan, Pahalgam’daki sözde olayın herhangi bir uluslararası kurum tarafından tarafsız ve şeffaf bir şekilde soruşturulması yönündeki samimi ve cömert teklifimizi de reddetti.”

Dünya’da silahlı çatışmalar, iklim değişikliği, hastalıklar ve ekonomik kriz gibi pek çok ciddi sorun olduğunu ifade eden Şerif, “İşte bu nedenle üçümüz bugün burada bir araya geldik ve çatışmayı reddederken şefkati tercih ettik. Sabır ve bilgeliğin nihayetinde barış ve refahı getireceğinden eminiz. Günümüzün öngörülemeyen ve değişken dünyasında, siyasi güvenlik mimarileri, bağlantısallık ve gelişen teknolojiler yeni gerçekliği şekillendiriyor.” dedi.

“BU ÜÇLÜ FORMAT HEPİMİZ İÇİN BÜYÜK ÖNEM VE ANLAM TAŞIYOR”

Türkiye ve Azerbaycan’ın sarsılmaz bir kaya gibi, ülkesinin yanında durduğunu ve böyle kardeş ülkelere sahip olduğu için şanslı olduğunu ifade eden Şerif, ilişkilerin sadece ülkeler arası değil, bölgenin ötesinde de barışa ve kalkınmaya katkı sağlayacağını kaydetti.

Şerif, “Bu üçlü format hepimiz için büyük önem ve anlam taşıyor.” diyerek formatın, uyum içerisinde ilerlemek için gerekli bir ortam sağladığına işaret etti.

Pakistan’da yaşanan son gelişmelere değinen Şerif, “Pakistan’a verdiğiniz destek için kalpten teşekkür etmek istiyorum. Bu çatışma çok ciddiydi. Bu, Hindistan’ın Pakistan’a karşı hiçbir mantıklı sebep olmaksızın gerçekleştirdiği bir saldırıydı.” dedi.

Şerif, çatışmalar sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı duruşunun, Pakistan halkıyla dayanışmasının ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bu süreçteki kararlı duruşunun Pakistan halkının kalbini kazandığını belirtti.

“DÜN DE BARIŞ İSTEDİK, BUGÜN DE BARIŞ İSTİYORUZ VE YARIN DA BARIŞ İSTEYECEĞİZ”

Şerif, “Her zaman, her iki ülke ve halklarına minnettar kalacağız.” diyerek şunları kaydetti:

“Biz bölgede barış istiyoruz. Dün de barış istedik, bugün de barış istiyoruz ve yarın da barış isteyeceğiz. Bu da acil dikkat ve dostane çözüm gerektiren meselelerin masada konuşulmasını gerektiriyor. Bunlardan biri, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda ve Keşmir halkının arzuları doğrultusunda Keşmir meselesidir.”

Şerif, bir diğer meselenin de “su” olduğunu söyleyerek Hindistan’ın, Pakistan halkı için can damarı olarak tanımladığı İndus Suları Anlaşması’nı silah olarak kullanmaya çalıştığını kaydetti.

“Hindistan’ın Pakistan’a akan suyu kesmekle tehdit etmesi çok üzücü. Bu, mümkün değil, hiçbir zaman mümkün olmadı ve inşallah mümkün olmayacak. Biz, Hindistan’ın bunu asla yapmaması için gerekli önlemleri alıyoruz.” ifadelerini kullanan Şerif, bir başka bir meselenin de “terör” olduğunun altını çizdi.

Şerif, Hindistan terörle mücadele konusunda görüşmek isterse, Pakistan’ın buna hazır olduğuna dikkati çekerek, ülkesinin terör konusunda büyük yaralar aldığına işaret etti.

Geçmişte terör nedeniyle 90 bin Pakistanlının hayatını kaybettiğini hatırlatan Şerif, ülkeler arasındaki dostluğa değindi.

Şerif, sözlerini “Yaşasın Pakistan-Türkiye-Azerbaycan kardeşliği ve dostluğu.” şeklinde tamamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şerif ile gerçekleştirdiği üçlü zirvede, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç da yer aldı. (AA)

SON GİRİLEN İÇERİKLER