24.5 C
New York kenti
Pazartesi, Temmuz 14, 2025

Buy now

Eski İstanbul kitaplarının gözdesi: Boğaziçi’nin Güzellikleri

İngiliz yazar Julia Pardoe’nun 1838 tarihli başyapıtı ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’, 80 renkli gravürle zenginleştirilmiş özel baskısıyla Demirören Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Kitapla ilgili konuşan Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, “İstanbul’un geçmişteki bütün güzelliklerini hem yazıları sebebiyle betimleyen hem de Bartlett’in yaptığı gravürlerle gözler önüne seren çok özel, kıymetli ve nadir bir kitap” diyor.

İrem Çağla Zincirli-Harun Şahbazoğlu/ KitapSanat

İlk kez 1838 yılında yayımlanan, İngiliz yazar Julia Pardoe’nun kaleme aldığı ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ (Beauties of the Bosphorus), Demirören Yayınları’nın katkısıyla yeniden gün yüzüne çıktı. Osmanlı İstanbul’unun mimarisini, günlük yaşamını, sosyal dokusunu ve Boğaziçi’ni hem yazılı anlatımla hem de 80 adet renklendirilmiş gravürle sunan eser, tarih, sanat ve edebiyat tutkunları için özel bir arşiv niteliği taşıyor. Şair ve yazar kimliğiyle tanınan Julia Pardoe, önce ‘ The City of the Sultan’ adlı kitabını yayımlamış, ardından İstanbul’un etkisiyle ikinci büyük eseri olan ‘Beauties of the Bosphorus’u kaleme almıştı. Batı’nın yanı sıra Doğu’da da büyük ilgi uyandıran ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ kısa sürede Fransızca, Almanca ve İtalyanca gibi dillere çevrilerek dünya literatürüne girmişti.

Demirören Yayınları’nın prestij kitabı olarak yeniden yayımladığı ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ni, Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli, editör Mehmet H. Çelik ve proje direktörü Bedri Göğalp’la konuştuk.

İŞLİ: KOLEKSİYONCULARIN PEŞİNDE OLDUĞU KİTAP

Sahaflar Birliği Derneği Başkanı Emin Nedret İşli: “‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’, yani ‘The Beauties of the Bosphorus’, Julia Pardoe’nun kaleme aldığı bu gravürlü şaheser, İstanbul üzerine bir kitaptır. İstanbul’un geçmişteki bütün güzelliklerini hem yazıları sebebiyle betimleyen hem de Bartlett’in yaptığı gravürlerle gözler önüne seren çok özel, kıymetli ve nadir bir kitaptır. Ben 40 yıllık bir sahaf olarak, yıllarca Pardoe’nun peşinden koşan, koleksiyonunu yapmak isteyen ya da kütüphanesine mutlaka bir Pardoe kazandırmak isteyen çok kitap meraklısı insan tanıdım. Biz yıllardır Avrupa’dan, yurt dışından, müzayedelerden, antika kitapçılardan, Pardoe’nun kitabını Türkiye’ye çeşitli yollarla getirtip koleksiyonerlere teslim eden, onların kütüphanelerine girmesini sağlayan bir meslek grubuna sahibiz. Dolayısıyla Pardoe’nun ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ kitabı, bizim sahaf piyasamızın ve de İstanbul kitapçılığının yüz akı kitaplardan bir tanesidir.”

HEM BATI’DA HEM DOĞU’DA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

“Pardoe, kısa yaşamında İstanbul’a gelmiş, onun güzellikleri karşısında büyülenmiş ve çok güzel iki kitap yazmıştır. ‘The City of the Sultan’ isimli kitabını yayımladıktan sonra çok büyük bisansasyon yarattığı ve Batı’da büyük ses getirdiği için daha sonra da ‘Beauties of the Bosphorus’ adlı kitabı kaleme almıştır. 1838’de ilk baskısını yaptıktan sonra Batılı gravürlü kitaplar üzerinde çok büyük etkisi olan bu kitap, Batı yayıncılığı dünyasında çok önemli birtakım kitapların doğmasına neden olmuş. Bu kitap, oryantalist bakış açısıyla İstanbul’un ve Doğu’nun güzelliklerini betimleyen anlatımı sayesinde hem Batı’da hem de Doğu’da büyük ilgi görmüş; dönemin İstanbul’una dair detaylı gözlemleri, esnaf hayatı, sosyal yaşam ve şehrin özelliklerine dair sunduğu önemli bilgilerle değer kazanmıştır.”

İSTANBUL’A ÇOK ÖNEMLİ BİR GÜZELLEME

“Kitap yine öneminden ve çabuk tükenmesinden dolayı 1838’den sonra iki kez daha basılmıştır. 1854 yılındaki son basımında Osmanlı İmparatorluğu’ndaki birtakım sosyal ve siyasi olaylarla ilgili olarak ilavelerle tekrar güncellenmiş ve yayınlanmıştır. Bizim bugün bu konuşmaları yapmamıza vesile olan yayın 1854 senesi edisyonunun bir yayını olup son ilaveli kısımların da içinde yer aldığı bir yayındır. Dolayısıyla içindeki gravürler ve metinler hem Osmanlı konusunda kaynak olurken aynı zamanda da İstanbul’un güzelliklerini anlatan çok önemli bir güzellemedir.” 

“Kitabın Batı’da siyah-beyaz ve renklendirilmiş gravürlü nüshaları var. Tabii ki renklendirilmiş gravürlü olanları çok daha nadir ve kıymetli. Demirören Yayınları da gravürlerin renklendirilmiş versiyonunu yayımladı. Yetkin bir ekip tarafından hazırlanan yayın, aynı zamanda görsel şölen şeklindedir. Bu yüzden başında da üstadımız Doğan Hızlan’ın güzel bir giriş yazısı bulunmaktadır. Kitap koleksiyoncuları için çok aranacak, sorulacak hatta peşinde koşulacak bir kitap olacaktır. Demirören Yayınları’nı hem baskı kalitesi hem de basım aşamalarındaki diğer çabaları adına tebrik etmek gerekiyor. Demirören Yayınları’nın bu tür yayınlara devam etmesini de dilemek bu meslekte kıdemli bir sahaf olarak en büyük arzumuz.”

ÇELİK: KADIN BAKIŞI ÇOK ÖNEMLİ

Demirören Yayınları editörü Mehmet H. Çelik: Kitabın en büyük özelliği bir kadın tarafından yazılmış olması. İstanbul seyahatnameleri daha çok erkekler tarafından yazılıyordu. Anadolu, İstanbul ve Ortadoğu coğrafyasında gezenler genellikle erkek seyyahlardı. Bir defa 16’ncı yüzyılda, yani Kanuni döneminden itibaren, Türkiye, Osmanlı ve özellikle İstanbul çok ilgi görmeye başlıyor. Kitaplar yayımlanıyor. Bir tarihçi, şair, roman yazarı olan Pardoe çok daha donanımlı ve teknik açıdan düzgün bir kitap yazıyor. Bir kadının çok rahat girebileceği yerlere mesela hareme girip insanlarla çok rahat konuşuyor ve izlenimlerini bu şekilde yazıyor. Kitap, kadın İngiliz soylusunun bakış açısından anlatıldığı için önemli. Onun dışında William Henry Bartlett’in gravürleri dönemin en ünlü, en popüler gravürleri. O da İstanbul’a geliyor. Kitabın yazılması, II. Mahmut Dönemi’ne rastlıyor. ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’, Demirören Yayınları’nın bastığı güzel kitap dediğimiz tarzda bir kitaplardan birisi.”

BİR KÜLTÜR HAZİNESİ

Demirören Yayınları Proje Direktörü Bedri Göğalp: “İstanbul’un büyüleyici güzelliklerini, William Henry Bartlett’in muhteşem gravürleriyle zenginleştiren ‘Boğaziçi’nin Güzellikleri’ Pardoe’nun 19’uncu yüzyıl İstanbul’unda adım adım gezdiği sokaklarda, yalılarda, tanık olduğu toplumsal yaşamı içten bir anlatımla aktardığı eşsiz bir seyahatnamedir. Bu eseri ilk kez iki dilde, Türkçe-İngilizce olarak büyük boy özel bir baskıyla yayımladık. Yayınevi olarak amacımız, İstanbul’un eşsiz kültürel mirasını ve Pardoe’nun bu şehre olan tutkusunu, gelecek nesillere zarif bir şekilde aktarmaktır. Bu lüks baskı, yalnızca bir kitap değil, aynı zamanda bir kültür hazinesi ve koleksiyon parçasıdır. Kitapseverleri, tarih meraklılarını ve İstanbul sevdalılarını, bu büyülü yolculuğa katılmaya davet ediyoruz.”

SON GİRİLEN İÇERİKLER