IEA’nın son raporuna göre fosil yakıtlardan kaynaklanan yıllık 120 milyon tonluk metan emisyonu, maliyet etkin çözümlerle engellenebilecekken hâlâ “inatçı” şekilde yüksek. Terk edilmiş kuyular bile 8 milyon ton metan saldı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), fosil yakıtlardan kaynaklanan metan emisyonlarının uydu verilerine dayanarak analiz edildiği Küresel Metan Takipçisi raporunu yayımladı.
Buna göre, dünyada fosil yakıtlar, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının yaklaşık üçte birini oluşturuyor.
Petrol, gaz ve kömürde rekor üretim, küresel çapta enerji sektöründen kaynaklı metan emisyonları yıllık 120 milyon tonla hala “inatçı” şekilde yüksek seyrediyor.
IEA tahminlerine göre, söz konusu emisyonlar resmi olarak raporlanan seviyenin oldukça üzerinde bulunmasına rağmen, metan emisyonlarının takibine yönelik veri toplama çalışmaları ve şeffaflıkta iyileşme görülüyor.
Halihazırda 25 uydu metan emisyonlarına yönelik veri sağlayabilirken, geçen yıl büyük petrol ve gaz tesislerinden metan gazı sızıntısı rekor seviyeye ulaştı.
Terk edilmiş petrol, gaz kuyuları ve kömür madenleri geçen yıl dünya çapında 8 milyon ton metan emisyonuna yol açtı.
Rapora göre, enerji sektöründen kaynaklı metan emisyonlarının yüzde 70’i maliyet etkin teknolojilerle önlenebilir.
Ülkeler ve şirketlerin metan emisyonlarını azaltmaya yönelik mevcut taahhütleri küresel petrol ve gaz üretiminin yüzde 80’ini kapsarken, şu anda bu üretimin sadece yüzde 5’i, neredeyse sıfıra yakın metan emisyonu standardını karşılıyor.
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, son verilerin metan konusundaki uygulamaların hedeflerin gerisinde kalmaya devam ettiğini gösterdiğine işaret etti.
ABD ve Avrupa Birliği liderliğinde 100’ün üzerinde ülke, 2021’de İskoçya’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi COP26’da Küresel Metan Taahhüdüne katılarak, metan emisyonlarını 2030’a kadar 2020 seviyesine göre en az yüzde 30 azaltmayı hedeflemişti. (AA)