23.3 C
New York kenti
Cumartesi, Haziran 21, 2025

Buy now

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Türkiye olarak dönem başkanlığımız süresince İslam coğrafyasının sesini yükseltecek, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Bakan Fidan, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu’nun açılışında katılımcılara hitap etti.

Fidan, İstanbul’un bölgesel ve küresel barış çabalarının önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade ederek Kamerun’un 2024 boyunca, İİT dönem başkanlığını layıkıyla yerine getirdiğini söyleyerek teşekkür etti.

Afrika’dan yükselen güçlü sesin, İslam dünyasının çok merkezli bir diriliş süresince olduğunu göstermek olduğunu kaydeden Fidan, “Afrika’nın sesi, bizim sesimizdir. Afrika’nın hak ettiği küresel konuma ulaşmasında teşkilatımızın önemli bir rolü bulunduğuna inanıyoruz.” diye konuştu.

Fidan, “Türkiye olarak dönem başkanlığımız süresince İslam coğrafyasının sesini yükseltecek, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

“Gazze’de soykırımı sürdüren ve işgal altındaki tüm toprakları kana bulayan İsrail, şimdi de komşumuz İran’a saldırarak bölgeyi topyekun bir felaketin eşiğine sürüklemektedir.” diyen Fidan, istişarelerde öncelikle “sınır tanımayan saldırganlığa” dur demek için sergilenecek güçlü duruşun ele alınacağını söyledi.

Fidan, İİT coğrafyasındaki tüm sınamalara, bölgesel sahiplenmenin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“BU SORUN APAÇIK İSRAİL SORUNUDUR”

Bakan Fidan, İsrail’in devam eden saldırganlığı ve işgal politikalarının bölgede ele alınması gereken bir İsrail sorunu bulunduğunu “tüm çıplaklığıyla” ortaya koyduğunu vurgulayarak “(İsrail’in devam eden saldırganlığı) Bu sorun ne Filistin ne Lübnan ne Suriye ne Yemen ne de İran sorunudur. Bu sorun, apaçık İsrail sorunudur.” dedi.

İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin devam ettiği bir dönemde, İsrail tarafından İran’a yapılan saldırıyı hatırlatan Bakan Fidan, bu saldırıların “şiddetle kınandığını” bildirdi.

Fidan, bu durumun bölge için “felaketle” sonuçlanabileceğini ve diğer bölgelere de pek çok yansıması olacağına dikkati çekerek “Bu hukuk dışı saldırılara derhal son verilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.

“İSLAM ÜLKELERİ HAKKI ÖNCELEYEN BİR KÜRESEL SİSTEMİN İNŞASINA ÖNCÜLÜK ETMEK ZORUNDADIR”

İslam medeniyetinin izzetini ve hafızasını tarih boyunca taşıyan İstanbul’un bugün de ortak istikbale dayalı umutların yeşerdiği bir buluşma noktası olduğunu söyleyen Fidan, “Bugün bu toplantıyı Gazze’den İran’a, Lübnan’dan Yemen’e uzanan bir kriz hattının maalesef ortasında gerçekleştiriyoruz.” ifadesini kullandı.

Fidan, İslam alemini temsil eden birçok ülkenin içinde bulunduğu zor günlerde bu toplantıya iştirak etmesinin dayanışmaya çok güzel bir örnek teşkil ettiğini vurgulayarak “Unutmayalım ki, parçalanan ümmetler zaafa düşer, bölünen kalpler zafer görmez. Biz ümmeti bir bütün olarak görüyoruz.” diye konuştu.

Uluslararası işbirliğin temeli olan çok taraflılığın, sistemin bizzat kendisinin sorgulandığı meşruiyet krizi ile karşı karşıya olduğunu kaydeden Fidan, artan hoşgörüsüzlük ve kimlik temelli kutuplaşmanın ve uluslararası hukukun aşınmasının küresel istikrarsızlık hissini daha da derinleştirdiğinin altını çizdi.

Bakan Fidan, başta BMGK olmak üzere, uluslararası mekanizmaların işlevsizliğini, Gazze’de süregelen vahşetin tam anlamıyla gözler önüne serdiğini vurgulayarak, “Teşkilatımız tam da bu konuda öncü rol oynamalıdır. Dünya nüfusunun 4’te birini temsil eden muazzam kaynaklara sahip bir bloğun parçası olan İslam ülkeleri adaleti savunan, hakkı önceleyen bir küresel sistemin inşasına öncülük etmek zorundadır.” dedi.

Toplantıya geniş katılım sağlanmasının birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme konusundaki kararlılığı ve ortak gücü gösterdiğini belirten Fidan, “İçinden geçilmekte olan çalkantılı dönemde, İslam, hepimizin acilen ihtiyaç duyduğu gerekli rehberliği sağlamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, Teşkilatın bir diyalog platformu olmanın ötesinde, üye devletlerinin politikalarının eşgüdümünü sağlamada ve fikir birliği oluşturmada önemli bir işlev gördüğünü aktardı.

İİT’in kurucu üyesi Türkiye’nin, teşkilatın potansiyelini ortaya koyması için yapıcı ve öncü rolünü sürdüreceğini vurgulayan Fidan, çalışmaların dört temel alanda, yoğunlaştırmayı hedeflediğini aktardı.

Bakan Fidan, Teşkilatın diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerini geliştirmek için gerekli adımların atılacağını, Müslüman topluluk ve azınlıkların haklarının kararlılıkla savunmaya devam edileceğini dile getirdi.

“TÜRKİYE OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ”

İsrail’in Gazze’ye saldırılarına değinen Fidan, “Uluslararası toplumun ilk önceliği, mevcut durumun ve bölgesel ve küresel güvenliği daha da tehlikeye atacak şiddet sarmalına dönüşmesini önlemek olmalıdır.” dedi.

Fidan, “Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” diyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde atılacak her türlü diplomatik adımların desteklendiğini ve diplomasi trafiğinin sürdürüldüğünü belirtti.

“İİT üyelerinin İsrail’in eylemlerine karşı birlik içinde hareket etmeleri ve İran ile gerçek bir dayanışma sergilemeleri gerektiğine inanıyoruz.” diyen Fidan, şunları kaydetti:

“İsrail, Filistin halkına yönelik soykırım politikalarına ve insanlık suçlamalarına devam ediyor. Sadece Gazze değil, Batı Şeria’da bir savaş bölgesine dönüştürülüyor. İsrail’in amacı, Filistinlileri evlerinden sürmek ve iki devletli çözüm vizyonunu sona erdirmektir. kalıcı ateşkes, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması ve Gazze’ye kesintisiz insani erişim sağlanması önceliğimizdir. Bu amaçla devam eden müzakereleri güçlü bir şekilde destekliyoruz. Katar ve Mısır’a bu konudaki gayretleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.

İki devletli çözümün adil ve kalıcı barışın sağlanması için uygulanabilir tek yol olduğu açıktır. Filistin topraklarında devam eden işgalin, bölgemizdeki tüm çatışmaların kökeninde yatan neden olduğu artık çok daha net bir hale gelmiştir. Filistin davası ve Kudüs’ün sahiplenilmesi ve İİT’nin var oluş nedenidir.”

“SURİYE’NİN TEŞKİLATIMIZA DÖNMÜŞ OLMASINDAN BÜYÜK MEMNUNİYET DUYUYORUZ”

Bakan Fidan, ortak çabalar sayesinde Suriyeliler ile istikrarlı ve müreffeh bir Suriye hedefi doğrultusunda gerekli adımların atılmasının mümkün olduğunu hatırlatarak “Suriye’nin Teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.” dedi.

Suriye’ye devam eden yaptırımların hafifletilmesi süreciyle eş zamanlı olarak, Suriye halkının yanında olunmaya devam edilmesi gerektiğini söyleyen Fidan, İslam coğrafyasının kadim bir parçası Balkanlar’ın sadece tarihi bağların değil, aynı zamanda ortak medeniyetin ve kardeşliğinin de derin izleri taşıdığını aktardı.

Fidan, “Bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşlerimiz geçmişte nice sınamalardan geçtiler.” ifadesini kullanarak bugün de parçalanma tehlikesine karşı dirayetle mücadele ettiklerinin altını çizdi.

“Onların yalnız olmadığını, İslam aleminin Bosnalı kardeşlerimize sahip çıktığını göstermek ortak görevimizdir.” diyen Fidan, bölgedeki ayrımcı, ayrılıkçı ve nefret temelli söylemleri, dini ve etnik revizyonist yaklaşımları en güçlü şekilde kınadığını söyledi.

SUDAN’DA BARIŞA DESTEK

Fidan, Sudan’da yaşanan gelişmeler hakkında konuşarak “Yüreklerimiz sızlamaktadır. Türkiye olarak bu krizi sona erdirmek için tüm bölgesel ve uluslararası barış çabalarını güçlü bir şekilde destekliyoruz.” dedi.

Uluslararası toplumunda, Sudan’da barış ve istikrarın sağlanmasında samimi bir şekilde destek olmaya çağıran Fidan, “Unutmayalım ki bu meselenin çözümü sadece Sudan halkı için değil, Afrika boynuzu başta olmak üzere, kıtanın tamamı için hayati önem taşımaktadır.” değerlendirmesini yaptı.

PAKİSTAN- HİNDİSTAN ARASINDAKİ ÇATIŞMA

Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan çatışmaya değinen Fidan, “Güney Asya’daki barış ve istikrarın kırılganlığını bir kez daha ortaya koymuştur.” değerlendirmesini yaptı.

Fidan, taraflar arasındaki ateşkes kararını memnuniyetle karşıladığını aktararak bu fırsatın diyalog yoluyla fırsatı çözmek için değerlendirilebileceğinin ümit edildiğini söyledi.

Bakan Fidan, “Keşmir meselesi başta olmak üzere, bölgedeki ihtilaflar çözülmedikçe gerilim potansiyeli baki kalacaktır. Diyalog kanallarının işler hale getirilmesi lazım.” diye konuştu.

KIBRISLI TÜRKLERİNİN DOĞAL HAKLARINA DESTEK ÇAĞRISI

Kıbrıs adasında iki halk ve iki devlet bulunduğunu hatırlatan Fidan, şunları kaydetti:

“İslam dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk Devleti, İslam İşbirliği Teşkilatında gözlemci olarak temsil edilmektedir. Ancak ne yazık ki Kıbrıslı Türkler onlarca yıldır kendilerine dayatılan haksız ve insanlık dışı izolasyon altında yaşamaya devam etmektedirler. Tüm üye ülkeleri, Kıbrıslı Türklerin doğal haklarını desteklemeye ve onlarla doğrudan temas kurmaya çağırıyoruz.” (AA)

SON GİRİLEN İÇERİKLER