16 C
New York kenti
Salı, Haziran 3, 2025

Buy now

Kasa her zaman kazanmaz!

Tuna Kiremitçi’nin sevilen dedektifi Perihan Uygur, dördüncü kitap ‘Kumarbaz’da Girne, İstanbul ve Ankara üçgeninde bir maceraya atılıyor. Perihan’ın yardımcısı Ayla’yı daha yakından tanıyıp sevdiğimiz yeni macera, Kiremitçi’nin polisiyede ustalaştığının da kanıtı.

Efnan Atmaca/KitapSanat

Tuna Kiremitçi polisiye yazmayı, okur da usta yazarın mahareti samimiyetinde saklı kahramanı Perihan Uygur’u çok sevdi. Kiremitçi daha ilk kitabında bu alanda iddialı olduğunu göstermişti ancak iki, üç derken şimdi de dördüncü macerada iyice uzmanlaştı, profesyonelleşti. Entrikanın, gizemin, çetrefilin dozunu artırmaya devam ederken ilk kitapta ortaya koyduğu sosyal yaraların altını çizmek geleneğini de sürdürüyor.

Her kitapta biraz daha yakından tanıdığımız Perihan Uygur’un ünü Türkiye sınırlarını aşıyor ve yavru vatan Kıbrıs’ta işlenen bir cinayeti çözme işi ona düşüyor. Kiremitçi, ‘Kumarbaz’da Girne, İstanbul, Ankara üçgeninde bir cinayetler zincirini konu alıyor.

İNSAN KAÇAKÇILIĞI

Eski bir TBMM milletvekili Girne’de öldürülüyor: Sadık Alpsoykan. Her ay mutlaka Girne’ye gidip kumar oynayan, 87 yaşına rağmen hayattan zevk almasını bilen biri. Çok zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geliyor, büyüyor. Ailesinden kalan serveti yanlış yatırımlar ve hayatı dolu dolu yaşaması sebebiyle kaybediyor. Bu en fakir haliyle bile Suadiye’de güzel bir evi, hatırlı bir maaşı ve sofistike zevkleri var. Girne’de kendi gibi ‘gusto’su olan yaşıtı arkadaşlarıyla her ay buluşuyor, kumar oynuyor, yer yer dertleşiyor. Onun öldürülmesinin gizemini çözmek de Perihan Uygur’a kalıyor.

Bacılar Bölüğü’nde hemcinsleriyle çalışmaya alışkın Perihan Uygur’a yine bir kadın eşlik ediyor Girne macerasında: Ankaralı savcı Yelda Kansu. Hemen belirteyim ‘Başkomiser Perihan Uygur Polisiyesi’ hayranlarının çok sevdiği, kendine münhasır dedektifimiz Ayla yeni macerada da elbette var. Üstelik Perihan Uygur’un yokluğunda tek başına ilk vakasını alıyor.

Tarlabaşı’nda işlenen bir cinayeti çözmek için kolları sıvıyor. Korkarım ki yeni macerada onu göremeyeceğiz, artık kendi kanatlarıyla uçacağa benziyor.Girne’ye Uygur ile Kansu’nun yanına dönelim yine. Alpsoykan’ın cinayeti ilk başta kolay bir vaka gibi görünüyor. Ancak araştırmalar derinleşince okurun karşısına bugünün en büyük sorunlarından biri ‘insan kaçakçılığı’ çıkıyor. Kıbrıs’ın bu konudaki ana rotalardan biri olduğu gerçeği ‘Kumarbaz’daki olay örgüsünü daha öte bir boyuta taşıyor. Savcı Kansu bu dosyayı hızlıca kapatıp Türkiye’ye dönmek niyetindeyken Uygur önsezilerine güvenip farklı ipuçlarının peşine düşüyor. Alpsoykan’ın  dördü evliliğinden, biri evlilik dışı beş çocuğunun onun öldüğü dönemde Girne’ye gelip ertesi gün dönmesi ikiliyi daha derin yollara sokuyor.

İPLER KADINLARIN ELİNDE

Kiremitçi bir yandan insan kaçakçılarının peşine düşerken bir yandan aile ilişkilerini irdeliyor. Alpsoykan ile çocuklarının ilişkileri ‘ayrıcalıklı’ sınıfın seçimleri, kazançları ve kaybettikleri üzerine inceleme boyutu da taşıyor. Kıbrıs’taki karmaşık güç ilişkileri romanın farklı bir ayağını oluşturuyor. Pek çok kişinin aklına Kıbrıs deyince kumar gelmesi çok büyük haksızlık da olsa bugünkü konjonktürden bakarsak adada herkes kendi kumarını oynuyor. Kiremitçi’nin ‘Kumarbaz’ındaki kahramanlar da zarları atıp iddialarını ortaya büyük koyuyorlar.

İddiası hiçbir zaman büyük olmayan, derdi tasası adaleti sağlamak olan Perihan Uygur elbette her zaman kasa kazanır düsturuna izin vermiyor.

‘Kumarbaz’ın bir başka sürprizi Perihan Uygur ile Ayla’nın meslekteki ilk yıllarına okuru götürmesi. Onların ilk maceralarını okurken Bacılar Bölüğü’nün bu iki süper kahramanını daha yakından tanıyor ve daha çok seviyoruz.

Son olarak kitabın sürprizini kaçırmadan ‘Kumarbaz’da iplerin çoğunun kadınların elinde olduğunun altını çizmek istiyorum. Üstelik kadın zekâsının her alanda iddialı olduğunun kanıtı ‘Kumarbaz’. 

SON GİRİLEN İÇERİKLER