2023 Booker ödüllerinde kısa listeye kalan Hint asıllı İngiliz Chetna Maroo’nun ‘Western Lane’ı, kederle boğuşan bir ailenin hikâyesini berrak bir anlatımla, derin çağrışımlar yaparak aktaran başarılı bir ilk roman.
Cemran Öder/KitapSanat
Bir duvar tenisi hayatımızı değiştirebilir mi? Sevdiğimiz birinin hele ki o kişi annemizse yasını hafifletmenin aracı olabilir mi? Dünyayı bir tenis kortundan ibaret gibi düşünebilir miyiz? Hayat da biraz maça benzemez mi? Aslında yalnızsındır, tıpkı maçta olduğu gibi. Bazen başlangıçta önemsiz veya küçük görünen bir rutin zaman içinde iyileşmenin formülünü saklar içinde. Chetma Maroo’nun ‘Western Lane’i tam da bu formül üzerine örülmüş bir roman.
Hint asıllı İngiliz yazar Chetna Maroo’nun bu ilk romanı Western Lane çıktığında, hemen dikkat çekiyor ve Birleşik Krallık’ın edebiyat dünyasında saygınlığı yüksek olan ödüllerinden Booker’ın 2023 yılında kısa listesinde finale kadar yükseliyor. Listeye girer girmez de tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başarıyor. ‘Western Lane’, yazarın yalın dili ve sakin üslubuyla okuma deneyimini yukarıya taşıyan bir roman. Benim de okurken sevdiğim ve dikkatimi en çok cezbeden unsur, yazarın dilde ve kurguda aynı sakin, abartıdan uzak ritmi kurma becerisi oldu. Yas gibi ağır bir konunun romana sakince süzülmesi bir ilk romanın çok ötesinde.
Roman, annenin ölümü sonrasında bir aileye odaklanıyor. Annesinin ölümünün ardından 11 yaşındaki Gopi, kız kardeşleri Mona ve Khush’la birlikte babasıyla yapayalnız kaldığı dünyasına yeni bir alışkanlık koyar ve tenis oynamaya başlar. Biraz yastan uzaklaşırız diye başladıkları bu spor aynı zamanda onun ilk aşkını da bulduğu, yaşamın kodlarını çözmeye çalıştığı bir dünyaya dönüşür. Yaşadıkları yerde ve kendi gündemlerinde kocaman bir yer tutmaya başlar zaman içinde. Tüm ailenin birlikte yaptıkları ana uğraş haline gelir. Tenis, baba ve üç kızı arasında bağı güçlendirirken aynı zamanda sağaltıcı bir rol üstlenir. Baba da kendi yasını Western Lane’de sosyalleşerek aşmaya çalışırken yeni dostluklar kurar.
Romanın iklimini ise ara ara yazarın okuruna duyurduğu Pakistan ve Hint asıllı İngilizler arasındaki gerginlikler, rekabet, Mısırlıların teniste yükselen başarısı gibi çokkültürlü Birleşik Krallık ortamı oluşturur. Spor aynı zamanda tüm bu çatışmaların da maçlar sırasında görünür olduğu bir alandır.
Romanın bir diğer önemli vurgusu ise aile bağlarının rolü üstüne. Amca ve yengenin dahil olduğu bu sıcak bağların öne çıktığı bir evrende geçiyor hikaye. Hatta öyle ki, yastaki babanın yükünü hafifletmek için yenge ve amca en küçük kardeş ve romanın anlatıcısı olan Gopi’yi yetiştirmek üzere yanlarına almayı teklif ederler. Kızların düzgün yetişmesi için ölen anneye verilen sözle, yengenin kanatları altına girer Gopi ve Edinburg’a yerleşir. Roman Londra ve Edinburg arasında geçse de en çok aklımızda kalan kitaba da adını veren tenis kortları ve havuzuyla Western Lane oluyor. Gopi’nin dünyası Western Lane ve tenis kortlarından örülü bir evren gibi. Bu evren, yalnızlığı da dostluğu da aşkı da Gopi’ye sunuyor. Booker jürisinin şu ifadesi romanı özetler nitelikte: “Kederle boğuşan bir ailenin hikâyesini berrak bir anlatımla, derin çağrışımlar yaparak aktaran bir ilk roman.”