İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Güvenli bir Türkiye, daha güçlü bir ekonomi, daha çok yatırım, daha çok istihdam, daha çok refah demektir. Terörsüz Türkiye hedefimiz de bu anlamda sadece güvenlik değil, ekonomik ve sosyal bir dönüm noktasıdır” diyerek vurguladı.
Bakan Yerlikaya, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi iş birliğinde TOBB’da düzenlenen Özel Güvenlik Zirvesi’ne katıldı.
Burada konuşan Bakan Yerlikaya, TOBB Türkiye Sektör Meclislerinin, sektörlerin sesini birleştiren, gücünü artıran, kamu ve özel sektör iş birliğinin geliştirilmesine imkan sağlayan stratejik bir yapı olduğunu belirtti.
Bu platform sayesinde yakalanan ivmenin, sektörlerin sorunlarının çözümünde ve geleceğe yönelik güçlü adımlar atılmasında önemli rol oynadığını ifade eden Yerlikaya, “güvenlik olmadan kalkınmanın olamayacağının” altını çizdi.
Yerlikaya, “Güvenlik yoksa yatırım yoktur, üretim yoktur, huzur yoktur.” diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde hayata geçirilen Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel dayanaklarının başında Türkiye’nin huzuru ve güvenliğinin geldiğini vurguladı.
Son 23 yılda Türkiye’nin, güvenlik anlayışında köklü değişim yaşadığını ifade eden Yerlikaya, şunları kaydetti.
“Savunma sanayinden sınır güvenliğine, asayişten istihbarata ve siber güvenliğe kadar pek çok alanda büyük bir atılım, büyük bir reform gerçekleşmiştir. Bugün Türkiye, bölgesinde caydırıcı, dünyada saygın bir güvenlik gücü haline gelmiştir.
Yerlilik oranı yüzde 80’i aşan savunma sanayimizle insansız hava araçlarından zırhlı taşıyıcılara, radar sistemlerinden yapay zeka tabanlı güvenlik altyapılarına kadar pek çok alanda kendi teknolojimizi üretir hale geldik. İnşallah en kısa zamanda BAYRAKTAR, ANKA, HÜRKUŞ ve HÜRJET, GÖKBEY ve ATAK gibi geleceğin beka gücü olacak yeni nesil jet savaş uçağımız KAAN’ımız da gökyüzünde süzülmeye başlayacak.”
Yerlikaya, dışarıdan gelebilecek her türlü tehdide karşı savunma güvenliği ne kadar hayati öneme sahipse, içeride huzuru, refahı ve kalkınmayı koruyan iç güvenliğin de en az onun kadar vazgeçilmez ve stratejik olduğuna dikkati çekti.
İç güvenliğin en önemli paydaşlarından birinin de özel güvenlik sektörü olduğunu anlatan Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün ülkemiz genelinde 328 bin 221 özel güvenlik personeli metrolarda, hastanelerde, üniversitelerde, havalimanlarımızda ve kamu alanlarında görev yapıyor. Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonu verilerine göre, Avrupa’da özel güvenlik sektöründe 2 milyon kişi istihdam edilmektedir. Bu sayı, AB ülkelerinde yaklaşık 1,6 milyon kişilik kamu kolluk kuvveti personelini aştığını göstermektedir. Bu veri bizlere gösteriyor ki özel güvenlik artık kamu güvenliğinin tamamlayıcısı değil, asli bir parçasıdır. Modern toplumlarda kamu-özel güvenlik iş birliği, güvenli şehirlerin inşasında temel yaklaşımlardan biridir.”
Yerlikaya, özel güvenlik sistemlerinin güçlenmesinin, polis ve jandarma birimlerinin daha stratejik görevlerde yoğunlaşmasını sağladığını belirterek, bu modelin, kamu kaynaklarının etkin kullanımı açısından da önemine vurgu yaptı.
ÖGNET
Özel güvenlik sektörünün, özellikle gençler için istihdam alanı ve mesleki gelişim fırsatı da verdiğini ifade eden Yerlikaya, “İLO bu sektörü, artan eğitim, mesleki aidiyet ve sürekli gelişim politikalarıyla sürdürülebilir kılmaya çağırmaktadır. İçişleri Bakanlığı olarak özel güvenlik sektörü ile iş birliğimizi sürekli geliştirmeyi önemsiyor ve nitelikli bir dönüşüm süreci yürütüyoruz. Bu dönüşümün ilk örneği ÖGNET projesidir. ‘Dijital Türkiye’ dönüşümümüzün önemli bir ayağı olan Özel Güvenlik Bilgi Sistemi Otomasyonu (ÖGNET), Bakanlığımız tarafından hayata geçirilmiş örnek bir uygulamadır.” diye konuştu.
Yerlikaya, ÖGNET sayesinde özel güvenlik sektörüne ilişkin tüm işlemlerin, elektronik ortama taşındığını, böylece hem bürokratik yükün azaltıldığını hem de hizmetlerin çok daha hızlı, etkin ve düşük maliyetlerle yürütüldüğünü aktararak, “Bugün ÖGNET, Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığımız ile sektör kullanıcıları ve taşra birimlerimizin de dahil olduğu yaklaşık 100 bin kullanıcıyla, güvenlik hizmetlerimizin anlık ve dijital ortamda iletişimi yönetilmesine imkan sağlıyor.” dedi.
Genel Kolluk-Özel Güvenlik İşbirliği ve Entegrasyon Uygulaması (KAAN) sayesinde, suç meydana gelmeden önlemeyi hedeflediklerini belirten Yerlikaya, KAAN projesi ile özel güvenlik görevlilerinin, polis ve jandarma ile entegrasyonunu sağlayarak suçla mücadelede hızlı ve etkin müdahale kapasitesini artırdıklarını söyledi.
Yerlikaya, Özel Güvenlik Eğitimlerini Geliştirme ve Alan/Branş Eğitimleri Projesi (ÖZGE) hakkında da bilgi vererek, “ÖZGE kapsamında özel güvenlik görevlilerimizin daha donanımlı, daha bilgili, daha etkili olmaları için kapsamlı eğitimler yürütüyoruz. Eğitimde kaliteyi artırıyor, mesleki aidiyet duygusunu da güçlendiriyoruz. Hukuktan ilkyardıma, etkili iletişimden kişi korumaya kadar geniş bir yelpazede verilen bu eğitimler, sahadaki güvenlik kalitesini de artırmaya gayret gösteriyor.” ifadelerini kullandı
Kamu güvenliğinin, yalnızca kamu kurumlarının değil bütün toplumun meselesi olduğunu dile getiren Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TOBB gibi köklü ve yaygın bir kuruluşla gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, bu anlamda da stratejik bir öneme sahiptir. İnşallah, bu Özel Güvenlik Zirvesi ile sektörün içinden gelen fikirlerle, sahayı bilen temsilcilerle, ortak akılla geliştirdiğimiz politikalar sayesinde daha güçlü bir güvenlik mimarisi inşa edeceğiz. Çünkü, Türkiye’nin huzuru, bizim için bir güvenlik hedefi olduğu kadar aynı zamanda bir kalkınma hedefidir. Güvenli bir Türkiye, daha güçlü bir ekonomi, daha çok yatırım, daha çok istihdam, daha çok refah demektir. Terörsüz Türkiye hedefimiz de bu anlamda sadece güvenlik değil, ekonomik ve sosyal bir dönüm noktasıdır. Güvenli şehirler, huzurlu sokaklar, emin adımlarla yürüyen bir toplum, en büyük kalkınma gücümüzdür.” (AA)